TEK YUMURTA İKİZLERİ

TEK YUMURTA İKİZLERİ

Nedense ikisi arasında benzerlik kuruyorum ister istemez. Benzerlik ne demek, tek yumurta ikizleri resmen.

CHP seçim kaybeder; oylar çalınmış ya da yakılmıştır. Birkaç saat sonra silinen uçucu mühürler, görevlilerce CHP'li seçmene özelikle verilmiştir ki sayımdan önce CHP'nin oyları buharlaşsın ya da ABD'den bilgisayarlara müdahale edilmiş, CHP'lilerin oyları bilgisayardan silinmiştir.

Aslında millet CHP'yi seçmiştir; ama hile ile iktidar ellerinden alınmıştır.

Seçimler yenilenmelidir ya da ordu göreve gelmelidir.

Amma velâkin CHP seçim kazanmışsa hiçbir şaibe olmayan, tertemiz bir seçim olmuş, analarının ak sütü gibi helal bir zafer kazanmışlardır.

FENERBAHÇE maçı kaybetmişse ya da şampiyon olamamışsa (ne hikmetse) sadece Fenerlilerin bildiği, başka da kimselerin haberdar olmadığı "bir yapı" olaya müdahil olmuştur. Hakemler, federasyon, medya anlaşmış Fener'e kumpas kurmuşlardır. Bittabi iktidarı da unutmamak lazım. Mâlum Ali Koç, Cumhurbaşkanı tarafından sevilmiyor, o halde o da A.Koç'un başarısız olması için elinden geleni ardına koymuyordur. Bir de Fetö gerçeği var, onlar da boş durmamışlar, olaya müdahil olmuşlardır; ne de olsa Fenerbahçe Cumhuriyeti(!)ni ele geçirmek gibi bir hedefleri var.

Zannediyorlar ki Dünya etraflarında dönüyor. Çevremizin ateş topuna döndüğü, Dünya Savaşı'nın an meselesi olduğunun ciddi ciddi konuşulduğu bir zamanda, başka işi yokmuş gibi koskoca Cumhurbaşkanı Fenerbahçe ile uğraşacak!(ki R.T.Erdoğan'ın Fenerli olduğu da herkesin mâlumu)

Pensilvanya sakinleri de içine kurt girmiş sürü gibi panik halinde can havliyle Dünya'nın her yerine kaçmakta bulmuş çareyi. Adamlar  postu deldirmemek derdine düşmüş, umurlarında mısın sen!

FENERBAHÇE maçı almışsa veya şampiyon olmuşsa o zaman işler değişir; çünkü şaibesiz, tertemiz bir maç (sezon) olmuştur. Sadece rakiplerini değil federasyonu da hakemleri de medyayı da yenmişlerdir. Alınlarının teriyle helal bir kupa kazanmışlardır. 
Sütte leke vardır; onlarda asla!

"Algı oluşturmakta en becerikli iki kurum kimlerdir?" diye sorsanız hiç düşünmeden CHP ile FENERBAHÇE derim.
Her ikisi de başarısızlıklarının üzerini örtmede çok mâhirler Allah için.

"İkisinden birini tercih et" deseler "Fenerbahçe" derim; çok daha etkililer.

Çünkü bu algıyı; her siyasi görüşten, sosyal tabakadan taraftar, gazeteci, üst düzey bürokrat, yönetici ve  teknik adamlarıyla, yani her pozisyondan insanla hep bir ağızdan, aynı klişe sözlerle yapıyorlar. Üstelik hakemlerin her iki taraf aleyhine verdikleri kararların olduğu ve kazandıkları maçın ardından...

Milyonlarca insanı, milyonlarca Fenerbahçeliyi "hayâlî yapılar" üreterek 
provoke ediyorlar.

Fenerli bir Gazeteci:
"Fenerbahçe her maçını malum takımla oynuyor aslında. Onun hakemleri, onun federasyonu, onun bakanları ve hatta onun devletiyle…"

Yönetici Acun Ilıcalı: "Yapının ne olduğunu gördünüz işte, alın size yapı."

Bürokrat Mehmet Uçum, Cumhurbaşkanı Baş Danışmanı:

"Her şeye rağmen Fenerbahçe.
'Ne yaparsanız yapın' en büyük Fenerbahçe "

Ve 

Jose Mourinho:
"Sevgili Türkler, bu lig sizin, bu düzenden liginizi kurtarın.Yurt dışında Türkiye Ligi'ni çok fazla insan izlemiyor. Zaten böyle bir ligi kim izler! Fenerbahçe yönetimine sitemim var. Bana gerçeklerin sadece yarısını anlatmışlar. Karşılaştığım tablo çok daha kötü. Her şeyi bilseydim, buraya gelmezdim.''

Sanki Liverpool, Real Madrid istedi de Fenerbahçe'yi tercih ettin? Onlar istemediği için geldin hem de milyonlarca Euro alarak geldin!

Üstelik milyonlarca taraftarı olan
Türkiye'nin en büyük kulüplerinden birine, İstanbul gibi Dünya'nın en güzel şehirlerinden birine geldin. Boğaz manzaralı muhteşem bir otelde kalıyorsun, "gak" diyorsun et, "guk" diyorsun su geliyor..

Gelmeseydin o zaman, silah zoruyla mı getirdiler seni!!

Bir Fenerbahçeli çıkıp da "Sen kim oluyorsun da ligimizi, hakemlerimizi, siyasilerimizi, gazetecilerimizi, kısaca ülkemizi Dünya'ya kötülüyorsun? Biz problemlerimizi kendi içimizde hallederiz, sen işine bak, Fenerbahçe, bir şeye benzemeyen oyun dahil, tüm istatiklerde geçen senenin çok gerisinde." demiyor, diyemiyor.

Kaybedilen her seçim, her Fener maçı sonrası şapkayı önüne koyup da "Biz nerede hata yaptık?" diye soran yok. Hemen  bahaneler, suçlamalar, kavgalar, gürültüler...

İşin garibi kulübü yönetenler ve tarafları da partiyi yönetenler ve seçmen kitlesi de ciddi ciddi inanıyor bu "Cambaza bak!" numaralarına.

Ne kazanılan seçimlerin ne de şampiyonlukların keyfini sürebiliyor meselenin muhatapları,yani bizler. Seçmenlere de taraftarlara da zehir ediyorlar zaferlerini, "keşke kazanmasıydık" noktasına getiriyorlar insanları. Öyle ya CHP'liler ve Fenerliler mutlu değilse kimselerin de mutlu olma hakkı yoktur.

Seçim yapmadan iktidarı CHP'ye; maçlar oynanmadan kupaları Fenerbahçe'ye verseler de huzura kavuşsa Aziz milletimiz..

Hayat pahalılığı, geçim derdiyle canından bezmiş millet, "rahatlayayım" diye gittiği stadyumdan, geçtiği ekran başından bunların hezeyanları ile iyice bunalıma girmiş, "Ulan birisi yan baksa da saldırsam " modunda çıkıyor.

Hakkaten bıktık, usandık, yorulduk...